terrible, awful; disgusting, repulsive

listen to the pronunciation of terrible, awful; disgusting, repulsive
Englisch - Türkisch

Definition von terrible, awful; disgusting, repulsive im Englisch Türkisch wörterbuch

horrible
{s} berbat

Tom çocuklarına karşı berbattı. - Tom was horrible with children.

Tom hakkında söyleyecek berbat bir şeydi. - That was a horrible thing to say about Tom.

horrible
dehşet
horrible
{s} kötü

Bu ilacın tadı çok kötü. - This medicine tastes horrible.

Pazar gününden nefret ediyorum! Çok kötü bir gün! - I hate Sunday! It's a horrible day!

horrible
dehşete düşüren
horrible
rezil
horrible
iğrenç
horrible
korkunç

Düşman, şehirde korkunç bir katliam yaptı. - The enemy committed a horrible manslaughter in the city.

O, merdivenin tepesinde korkunç bir yüz gördü. - He saw a horrible face at the top of the stairs.

horrible
pek çok
horrible
{s} dehşet verici
horrible
dili aşırı
horrible
horriblykorkunç bir şekilde
horrible
(Askeri) MÜTHİŞ, KORKUNÇ, İĞRENÇ
horrible
çirkin olarak
horrible
{s} korkutucu
horrible
{s} k.dili. çok kötü, çok fena, korkunç; çok kaba
horrible
iğrenç olarak
horrible
dili müthiş bir şekilde
horrible
{s} k.dili. berbat, çok kötü, iğrenç
horrible
{s} korkunç, dehşet verici, dehşete düşüren, dehşetli
Englisch - Englisch
{s} horrible
terrible, awful; disgusting, repulsive
Favoriten