Tom ölümcül derecede hasta.
- Tom is terminally ill.
Dan karısı Linda'nın ölümcül derecede hasta olduğu konusunda bilgilendirildi.
- Dan was informed that his wife, Linda, was terminally ill.
Yalan bir ölümcül hastaya kalbini vermeye çalışan bir doktor tarafından söylendiği zaman affedilebilir.
- Lying is forgivable when it is done by a doctor trying to give heart to a terminally ill patient.
Dan karısı Linda'nın ölümcül derecede hasta olduğu konusunda bilgilendirildi.
- Dan was informed that his wife, Linda, was terminally ill.
Sami son aşamada bir kanseri olduğunu öğrendi.
- Sami learned he had terminal cancer.
Where's the bus station?
- Otobüs terminali nerede?
The bus is at the bus station.
- Otobüs otobüs terminalindedir.