I prefer to not talk about it.
- Bunun hakkında konuşmayı tercih etmiyorum.
I don't prefer to wear red lipstick.
- Kırmızı ruj sürmeyi tercih etmem.
Of all the men that I dislike, my husband is certainly the one that I prefer.
- Hoşlanmadığım tüm erkeklerden, kocam kesinlikle tercih ettiğimdir.
May I ask which you prefer?
- Hangisini tercih ettiğini sorabilir miyim?
He preferred studying at night.
- Gece çalışmayı tercih etti.
Tom didn't ask me which I preferred.
- Tom bana hangisini tercih ettiğimi sormadı.