Tom poured the soup into a large tin cup.
- Tom çorbayı büyük bir teneke kaseye döktü.
But when the monkey came back, the tin cup was always empty.
- Fakat maymun geri geldiğinde, teneke bardak her zaman boştu.
I saw a man yesterday eating from a garbage can.
- Dün çöp tenekesinden yemek yiyen bir adam gördüm.
Tom found a gun near the garbage can.
- Tom, çöp tenekesinin yanında bir silah buldu.
Throw the egg shells in the organic rubbish bin.
- Yumurta kabuklarını organik çöp tenekesine atın.