Onlar bunun sadece geçici olduğunu söylediler.
- They said this was just temporary.
Onun çözümü sadece geçici olan bir çözümdü.
- His solution was only a temporary one.
Yazın, sıcaklık otuzla kırk santigrat arasında değişkenlik gösterir.
- In the summer, the temperature ranges from thirty to forty degrees Celsius.
Fahrenheit, termometreyi bulan Alman bir mucittir. Aynı zamanda onun ismi bir sıcaklık birimine verilmiştir.
- Fahrenheit is a German inventor who invented the thermometer. At the same time, his name is given to a unit of temperature.
Bir hemşire ateşimi ölçtü.
- A nurse took my temperature.
Her altı saatte ateşimi ölçtüm.
- I took my temperature every six hours.
İnsan vücudunun ısısı 37°C civarında gezinir.
- The temperature of the human body hovers around 37°C.
Bugün ısı 30 santigrat dereceye kadar yükseldi.
- Today, the temperature rose as high as 30 degrees Celsius.
Geçici olarak tamir edebilir misin?
- Can you fix it temporarily?
Bu düzenleme sadece geçici.
- This arrangement is only temporary.
It's only a temporary fix.
- That's only a temporary solution.
That's only a temporary solution.
- It's only a temporary fix.
... on but temp what I thought I do then ...