temizce

listen to the pronunciation of temizce
Türkisch - Englisch
cleanly
neatly

Everything should be done neatly. - Her şey temizce yapılmalı.

temiz
clear

He cleared the road in front of his house of snow. - O, evinin önündeki yolun karını temizledi.

In the morning, we clear the futon. - Sabahleyin katlanır yatağı temizleriz.

temiz
clean

Now that you are here, you can help do the cleaning. - Şimdi buradaysan, temizlemeye yardım edebilirsin.

She helped her mother clean the house. - Annesinin evi temizlemesine yardımcı oldu.

temiz
{s} white

White carpets are very hard to keep clean. - Beyaz halıları temiz tutmak çok zordur.

We carry out treatments like whitening. We also do tobacco stain removal and other cleaning procedures. - Biz beyazlatma gibi işlemleri yaparız. Ayrıca tütün lekesi çıkarırız ve diğer temizleme işlemlerini yaparız.

temiz
cleanly

The casting came cleanly out of its mold. - Döküm kalıbından temiz geldi.

It is impossible for me to cleanly crack an egg with both hands. - Bir yumurtayı iki elimle temiz bir şekilde kırmam imkansız.

temiz
hygienic
temiz
nonstaining
temiz
net
temiz
(deyim) pure in heart
temiz
trim
temiz
(deyim) in the clear
temiz
(deyim) as clean as a whistle
temiz
(Ticaret) clean bill of lading
temiz
natty
temiz
unsoiled
temiz
neat

She is always neat and tidy. - O her zaman temiz ve düzenli.

I want to keep my room as neat as possible. - Odamı mümkün olduğunca temiz tutmak istiyorum.

temiz
respectable
temiz
pure

Electronic components can be cleaned using pure isopropyl alcohol. - Elektronik bileşenler saf izopropil alkol kullanarak temizlenebilir.

Have you ever breathed pure air? - Hiç temiz hava soludun mu?

temiz
fair
temiz
shipshape
temiz
sleek
temiz
unspotted
temiz
sanitary

If I was going to the African continent where would be the safest and most sanitary place? - Eğer Afrika kıtasına gitmiş olsaydım en güvenli ve en temiz yer neresi olurdu?

temiz
tidy

Tom is tidying his room. - Tom odasını temizliyor.

She always keeps her room neat and tidy. - Odasını her zaman temiz ve düzenli tutar.

temiz
kosher

Something wasn't kosher. - Bir şey temiz değildi.

temiz
neatly

Tom is always neatly dressed. - Tom her zaman temiz giyindi.

Tom is neatly dressed. - Tom temiz giyinendir.

temiz
cleanest

It's one of the cleanest cities in the world. - Dünyadaki en temiz şehirlerden biridir.

temiz
neater
temiz
chaste, virtuous
temiz
decent, clean-living, morally upright
temiz
unpolluted
temiz
clean; tidy, neat; pure; fresh; chaste, virtuous; clear, net; sanitary
temiz
fresh

Let this smoky air out of the room and let some fresh air in. - Bu dumanlı havanın odadan çıkmasına ve biraz temiz havanın içeri girmesine izin ver.

Flowers and trees need clean air and fresh water. - Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.

temiz
fairly
temiz
clean-handed
temiz
spruce
temiz
net (amount of money)
temiz
unstained
temiz
(something) which is in good condition, which is clean and has been properly cared for
temiz
well, in a good way
temiz
slang poker (the card game)
temiz
fresh (air)
temiz
chaste
temiz
(yahudilerce) kosher
temiz
country

The government has made efforts to make our country clean and green. - Hükümet ülkemizi temiz ve yeşil hale getirmek için çaba sarf etmiştir.

temiz
virgin
temiz
clarion
temiz
clean handed
temiz
bracing
Türkisch - Türkisch

Definition von temizce im Türkisch Türkisch wörterbuch

Temiz
(Hukuk) TAHİR
Temiz
ak
Temiz
pak
temiz
Ahlakça lekesiz, necip, nezih: "Biraz fazla saf olmakla beraber çok temiz ve nazik bir çocuk..."- R. N. Güntekin. İyi, düzgün, yoluna yöntemine uygun biçimde
temiz
Kirli, lekeli, pis, bulaşık olmayan, pak: "İçki yerine soğuk su, temiz ayran... var."- F. R. Atay. Özenle yapılmış, yanlışsız. Çok az kullanılmış veya hiç kullanılmamış olan, özürü olmayan
temiz
İyi, düzgün, yoluna yöntemine uygun biçimde
temiz
Ahlâkça lekesiz, necip, nezih
temiz
Kirli, lekeli, pis, bulaşık olmayan, pak
temiz
Bir sıfatıyla kullanıldığında alay yollu iyice, adamakıllı, çok, anlamında kullanılır
temiz
Özenle yapılmış, yanlışsız
temiz
Çok az kullanılmış veya hiç kullanılmamış olan, özürü olmayan
temizce
Favoriten