We drained the pond and filled it with fresh water.
- Havuzun suyunu çektik ve temiz suyla doldurduk.
We're running out of fresh water.
- Temiz suyumuz bitiyor.
He cleared his throat, and said:I love Tatoeba!.
- Boğazını temizledi ve Ben Tatoeba'yı seviyorum! dedi.
He cleared the road in front of his house of snow.
- O, evinin önündeki yolun karını temizledi.
Now that you are here, you can help do the cleaning.
- Şimdi buradaysan, temizlemeye yardım edebilirsin.
She helped her mother clean the house.
- Annesinin evi temizlemesine yardımcı oldu.
White carpets are very hard to keep clean.
- Beyaz halıları temiz tutmak çok zordur.
We carry out treatments like whitening. We also do tobacco stain removal and other cleaning procedures.
- Biz beyazlatma gibi işlemleri yaparız. Ayrıca tütün lekesi çıkarırız ve diğer temizleme işlemlerini yaparız.
Tom is always neatly dressed.
- Tom her zaman temiz giyindi.
Everything should be done neatly.
- Her şey temizce yapılmalı.
Tom is tidying his room.
- Tom odasını temizliyor.
She is always neat and tidy.
- O her zaman temiz ve düzenli.
If I was going to the African continent where would be the safest and most sanitary place?
- Eğer Afrika kıtasına gitmiş olsaydım en güvenli ve en temiz yer neresi olurdu?
Go out and breathe some fresh air instead of watching TV.
- Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.
Let this smoky air out of the room and let some fresh air in.
- Bu dumanlı havanın odadan çıkmasına ve biraz temiz havanın içeri girmesine izin ver.
The casting came cleanly out of its mold.
- Döküm kalıbından temiz geldi.
How do you take off the shell of a boiled egg cleanly? Is there some sort of trick?
- Kaynamış bir yumurtanın kabuğunu temiz bir şekilde nasıl çıkarırsın? Bir çeşit hile var mı?
Have you ever breathed pure air?
- Hiç temiz hava soludun mu?
I cannot breathe pure air. I live in a large city.
- Ben temiz hava alamıyorum. Ben büyük bir şehirde yaşıyorum.
She is always neatly dressed.
- O her zaman temiz giyinir.
She always keeps her room neat and tidy.
- Odasını her zaman temiz ve düzenli tutar.
Light is as necessary as fresh air is for health.
- Işık sağlık için temiz havanın gerekli olduğu kadar gereklidir.
Let this smoky air out of the room and let some fresh air in.
- Bu dumanlı havanın odadan çıkmasına ve biraz temiz havanın içeri girmesine izin ver.
Mary is an ingenuous student.
- Mary temiz kalpli bir öğrencidir.