The children made sculptures out of wire.
- Çocuklar telden heykeller yaptı.
This cage is made of wire.
- Bu kafes telden yapılmıştır.
I know what a stapler looks like.
- Bir tel zımbanın neye benzediğini biliyorum.
I know what a stapler is.
- Tel zımbanın ne olduğunu biliyorum.
We still use a corded telephone.
- Biz hala kablolu telefon kullanıyoruz.
One of the piano strings is broken.
- Piyano tellerinden birisi kırılmış.
Most guitars have six strings.
- Birçok gitarın altı teli var.
He plucked one of his few strands of beard.
- O, sakalındaki az sayıda telden birini yoldu.
Do fish have vocal chords?
- Balıkların ses telleri var mıdır?
Do fish have vocal chords?
- Balıkların ses telleri var mıdır?
My daughter has braces.
- Kızımın diş telleri var.
Tom has braces on his teeth.
- Tom'un dişlerinde diş teli var.