Wire me at once, in case there should be an accident.
- Kaza olması durumunda bana hemen telgraf çek.
He sent me his congratulations by wire.
- Telgrafla bana tebriklerini iletti.
Do you know who invented the telegraph?
- Telgrafı kimin icat ettiğini biliyor musun?
Where's the telegraph office?
- Telgraf ofisi nerede?
He sent me an urgent telegram.
- O, bana acil bir telgraf gönderdi.
An urgent telegram brought her hurrying back to Tokyo.
- Acil bir telgraf onu Tokyo'ya aceleyle geri getirdi.