En yakın telefon nerede?
- Where is the nearest telephone?
Telefonu kullanabilmek için benden izin istedi.
- He asked for my permission to use the telephone.
En iyi şey ona telefon etmektir.
- The best thing is to telephone her.
Tam sana telefon etmek üzereyken senin telgrafın geldi.
- Your telegram arrived just as I was about to telephone you.
Beklenenin tersine telefon etmedi.
- She didn't telephone after all.
Yarın Tom'a telefon etmeyi ve ondan yardım istemeyi planlıyorum.
- I plan to telephone Tom tomorrow and ask him to help.
Tom alısün ahizesini alıp kulağına koydu.
- Tom picked up the telephone receiver and put it to his ear.
Polise telefon eden Mike idi.
- It was Mike that telephoned the police.
Tom bana telefon ettiğinde evden ayrılıyordum.
- I was leaving home when Tom telephoned me.
Telefonlardan hiçbiri çalışmıyor.
- None of the telephones are working.
Mesajı bana telefonla gönderdi.
- He sent me the message by telephone.
... the telephone video. ...
... The telegraph and telephone move messages at lightning speed. ...