Acil bir telgraf onu Tokyo'ya aceleyle geri getirdi. - An urgent telegram brought her hurrying back to Tokyo.
Acil bir telgraf onu Tokyo'ya aceleyle geri getirdi.
An urgent telegram brought her hurrying back to Tokyo.
O, annesinin öldüğünü söyleyen bir telgraf aldı. - He received a telegram saying that his mother had died.
O, annesinin öldüğünü söyleyen bir telgraf aldı.
He received a telegram saying that his mother had died.