John talked with his customer on the phone.
- John müşterisi ile telefonda konuştu.
Tom spends a lot of time on the phone.
- Tom telefonda çok zaman harcıyor.
I have Tom on the line.
- Tom'a telefonda sahibim.
There is a Mr. Kimura on the line for you.
- Telefonda sizin için bir Bay Kimura var.
Where is the nearest telephone?
- En yakın telefon nerede?
He asked for my permission to use the telephone.
- Telefonu kullanabilmek için benden izin istedi.
You should turn off your cell phone.
- Cep telefonunu kapatmalısın.
She wanted my permission to use the phone.
- Telefonu kullanabilmek için benden izin istedi.
She won't call this evening.
- Bu akşam telefon etmez.
I called Susan to apologize to her, but she hung up on me.
- Ona özür dilemek için Susan'ı aradım fakat o, telefonu yüzüme kapadı.
It was Mike that telephoned the police.
- Polise telefon eden Mike idi.
The man who telephoned an hour ago was Frank.
- Bir saat önce telefon eden adam Frank idi.