I'd like to phone the parents.
- Anne ve babaya telefon etmek istiyorum.
I understand why Tom would want to phone Mary.
- Tom'un neden Mary'ye telefon etmek istediğini anlıyorum.
Your telegram arrived just as I was about to telephone you.
- Tam sana telefon etmek üzereyken senin telgrafın geldi.
The best thing is to telephone her.
- En iyi şey ona telefon etmektir.
A stranger phoned me yesterday.
- Dün bir yabancı bana telefon etti.
You should've phoned me.
- Bana telefon etmeliydin.
A stranger phoned me yesterday.
- Dün bir yabancı bana telefon etti.
I intend to phone Tom tomorrow and ask him to help.
- Yarın Tom'a telefon etmeye ve ondan yardım istemeye niyetim var.
Paul telephoned just now.
- Paul az önce telefon etti.
She didn't telephone after all.
- Beklenenin tersine telefon etmedi.