telefon et

listen to the pronunciation of telefon et
Türkisch - Englisch
phoned

She hasn't phoned since she went to London. - Londra'ya gittiğinden beri telefon etmedi.

You should've phoned me. - Bana telefon etmeliydin.

{f} phone

I forgot to phone her today. - Bugün ona telefon etmeyi unuttum.

A stranger phoned me yesterday. - Dün bir yabancı bana telefon etti.

{f} telephone

She didn't telephone after all. - Beklenenin tersine telefon etmedi.

Paul telephoned just now. - Paul az önce telefon etti.

ring me up
{f} dial
telefon et
Favoriten