tekrarsız

listen to the pronunciation of tekrarsız
Türkisch - Englisch
(Ticaret) nonrecurring
Refers to activities that are undertaken on a project basis Cyclic activities that recur at multi-year intervals are usually treated as nonrecurring
One time, not repeating "Nonrecurring" expenses are those involved in starting a business, and which only have to be paid once and will not occur again
{s} not repeated, not happening again
Expenditures or receipts that are needed by an agency to meet a specific need only once or have a one-time gain
Nonrecurrent
An event or cost not considered to be part of normal, ongoing business operations that is separated or filtered out when forecasting future events or reporting financial information
not recurring; occurring only once
tekrar
repetition

Repetition is the father of learning. - Tekrarlamak, öğrenmenin babasıdır.

Repetition plays a very important role in language learning. - Tekrarlama, dil öğrenmede çok önemli bir rol oynamaktadır.

tekrar
again

I will never do it again. - Onu asla tekrar yapmayacağım.

Don't make the same mistake again. - Aynı hatayı tekrar yapma.

tekrar
once again

Please say that once again in French. - Onu Fransızca bir kez daha tekrar söyle.

The economy is in turmoil once again. - Ekonomi tekrar sarsıntıya girdi.

tekrar
{i} repeat

If you flunk this exam, you'll have to repeat the course. - Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.

Could you repeat that, please? - Lütfen şunu yeniden tekrarlayabilir misin?

tekrar
over

He read the article over and over again. - O makaleyi tekrar tekrar okudu.

I say the same thing over and over. - Aynı şeyi tekrar tekrar söylüyorum.

tekrar
over again

I've told you over and over again not to do that. - Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.

Delegates voted over and over again. - Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.

tekrar
recap

Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers. - Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.

tekrar
function buttons
tekrar
from the first
tekrar
litany
tekrar
bis
tekrar
replication
tekrar
afresh
tekrar
iteration
tekrar
re-

Tom can't run for re-election. - Tom tekrar seçilmek için aday olmayacak.

He also didn't pass the re-exam. - Tekrarlanan sınavı da geçmedi.

tekrar
all

In 1603, when King James I came into power, football was allowed again. - 1603'te, Kral James iktidara geldiğinde, futbola tekrar izin verildi.

You're wasting your time with all this needless repetition so spare us the long-winded explanation. - Bütün bu gereksiz tekrarla zamanını boşa harcıyorsun bu yüzden bize uzun soluklu bir açıklama yap.

tekrar
back

Let me call you back later, OK? - Seni daha sonra tekrar arayayım,tamam mı?

You'll have to come back in a while: the man dealing with that business has just gone out. - Kısa bir süre içinde tekrar gelmek zorunda kalacaksın: o işle ilgilenen adam az önce dışarı çıktı.

tekrar
action replay
tekrar
troll
tekrar
rehearsal
tekrar
tauto-
tekrar
duplication
tekrar
retrieve

Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again. - Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.

tekrar
ana-
tekrar
revision
tekrar
{i} reiteration
tekrar
back again
tekrar
again, over, over again, once more
tekrar
(ders) review
tekrar
repetition; (televizyonda) action replay; again yine, gene, yeniden
tekrar
all over

Tom had to listen to the whole story all over again. - Tom bütün hikayeyi tekrar baştan dinlemek zorunda kaldı.

This soundbite was repeated all over the news. - Bu konuşmanın en önemli kısmı bütün haberlerde tekrar edildi.

tekrar
encore

The crowd cried out for an encore. - Kalabalık tekrar için bağırdı.

tekrar
recapitulation
tekrar
re
tekrar
recurrence
tekrar
repetition, repeat
tekrar
anew
tekrar
tauto
tekrar
riff
tekrar
replay

Replay the last 10 seconds. - Son 10 saniyeyi tekrar oynat.

tekrar
an
tekrar
rehash
tekrar
reprise
Türkisch - Türkisch

Definition von tekrarsız im Türkisch Türkisch wörterbuch

TEKRAR
(Osmanlı Dönemi) Bir daha, yine, yeniden
TEKRAR
(Osmanlı Dönemi) (Kerr. den) Bir şeyi iki veya daha fazla yapma
Tekrar
(Osmanlı Dönemi) TERDAD
Tekrar
yine
tekrar
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması
tekrar
Bir daha, yine, yeniden, gene
tekrar
Bir konuşma veya yazıda aynı düşünceyi, kelimeyi birçok defa söyleme
tekrar
Bir daha, yine, yeniden, gene: "Kimi yaralandı geldi, tekrar gitti, kimi şehit oldu."- M. Ş. Esendal
tekrar
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması: "Gerçi hayat kitaba sığmayacak kadar geniştir, fakat tekrarlarla doludur."- A. Haşim
tekrarsız
Favoriten