tekrarlanmak

listen to the pronunciation of tekrarlanmak
Türkisch - Englisch
come round
to be repeated; to be done again
to recur
to be repeated yinelenmek
repeated
repeat
echo
tekrarla
{f} repeated

His repeated delinquencies brought him to court. - Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.

He repeated it again. - O, onu yine tekrarladı.

tekrarlanma
repetition
tekrarlanma
repeat

Repeating a lie does not make it true. - Bir yalanın tekrarlanması onu doğru yapmaz.

The tragedy must be remembered so that it is not repeated. - Trajedi tekrarlanmaması için hatırlanmalı.

tekrarla
ingeminate
tekrarla
rehearse
tekrarla
answer back
tekrarla
{f} repeating

Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all. - Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.

I don't want to bore you by repeating things you already know. - Zaten bildiğin şeyleri tekrarlayarak seni sıkmak istemiyorum.

tekrarla
{f} rewording
tekrarla
reword
tekrarla
Repeat
tekrarla
encores
tekrarlanma
iteration
tekrarlanma
being repeated
tekrarlanma
reiteration
Türkisch - Türkisch
Tekrar edilmek, tekrar tekrar dile getirilmek, yeniden söylenmek
tekerrür etmek
Tekrarlanma
tekerrür
tekrarlanma
Tekrarlanmak işi
tekrarlanmak
Favoriten