His repeated delinquencies brought him to court.
- Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.
No, repeated the Englishman.
- Hayır, İngiliz tekrarladı.
Repeating a lie does not make it true.
- Bir yalanın tekrarlanması onu doğru yapmaz.
The tragedy must be remembered so that it is not repeated.
- Trajedi tekrarlanmaması için hatırlanmalı.
Would you mind repeating the question?
- Soruyu tekrarlar mısın?
Madness is repeating the same experience, expecting the results to be different.
- Çılgınlık, sonuçların farklı olacağını umarak, aynı deneyimi tekrarlamaktır.