tekrarcı

listen to the pronunciation of tekrarcı
Türkisch - Englisch
mannerist
Someone especially interested in personal manners
{n} one who has a particular manner
See citation under Mannerism
One addicted to mannerism; a person who, in action, bearing, or treatment, carries characteristic peculiarities to excess
tekrar
repetition

Repetition is the father of learning. - Tekrarlamak, öğrenmenin babasıdır.

Repetition helps you remember something. - Tekrarlama senin bir şey hatırlamana yardım eder.

tekrar
again

And I will raise it again in three days. - Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.

Don't make the same mistake again. - Aynı hatayı tekrar yapma.

tekrar
once again

She came here once again. - O tekrar buraya geldi.

Please say that once again in French. - Onu Fransızca bir kez daha tekrar söyle.

tekrar
{i} repeat

If you flunk this exam, you'll have to repeat the course. - Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.

His repeated delinquencies brought him to court. - Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.

tekrar
over

I've told you over and over again not to do that. - Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.

He read the article over and over again. - O makaleyi tekrar tekrar okudu.

tekrar
over again

She explained it over again. - O, onu tekrar açıkladı.

He read the article over and over again. - O makaleyi tekrar tekrar okudu.

tekrar
recap

Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers. - Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.

tekrar
function buttons
tekrar
from the first
tekrar
litany
tekrar
bis
tekrar
replication
tekrar
afresh
tekrar
iteration
tekrar
re-

He was re-elected mayor. - Belediye başkanlığına tekrardan seçildi.

He also didn't pass the re-exam. - Tekrarlanan sınavı da geçmedi.

tekrar
all

Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all. - Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.

I hope to meet you all again. - Hepinizle tekrar görüşmeyi ümit ediyorum.

tekrar
back

Let me call you back later, OK? - Seni daha sonra tekrar arayayım,tamam mı?

When I got out of prison, Tom helped me get back on my feet. - Hapishaneden çıktığımda, Tom tekrar ayaklarımın üstünde durmama yardımcı oldu.

tekrar
action replay
tekrar
troll
tekrar
rehearsal
tekrar
tauto-
tekrar
duplication
tekrar
retrieve

Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again. - Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.

tekrar
ana-
tekrar
revision
tekrar
{i} reiteration
tekrar
back again
tekrar
again, over, over again, once more
tekrar
(ders) review
tekrar
repetition; (televizyonda) action replay; again yine, gene, yeniden
tekrar
all over

This soundbite was repeated all over the news. - Bu konuşmanın en önemli kısmı bütün haberlerde tekrar edildi.

Tom had to listen to the whole story all over again. - Tom bütün hikayeyi tekrar baştan dinlemek zorunda kaldı.

tekrar
encore

The crowd cried out for an encore. - Kalabalık tekrar için bağırdı.

tekrar
recapitulation
tekrar
re
tekrar
recurrence
tekrar
repetition, repeat
tekrar
anew
tekrar
tauto
tekrar
riff
tekrar
replay

Replay the last 10 seconds. - Son 10 saniyeyi tekrar oynat.

tekrar
an
tekrar
rehash
tekrar
reprise
Türkisch - Türkisch

Definition von tekrarcı im Türkisch Türkisch wörterbuch

TEKRAR
(Osmanlı Dönemi) Bir daha, yine, yeniden
TEKRAR
(Osmanlı Dönemi) (Kerr. den) Bir şeyi iki veya daha fazla yapma
Tekrar
(Osmanlı Dönemi) TERDAD
Tekrar
yine
tekrar
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması
tekrar
Bir daha, yine, yeniden, gene
tekrar
Bir konuşma veya yazıda aynı düşünceyi, kelimeyi birçok defa söyleme
tekrar
Bir daha, yine, yeniden, gene: "Kimi yaralandı geldi, tekrar gitti, kimi şehit oldu."- M. Ş. Esendal
tekrar
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması: "Gerçi hayat kitaba sığmayacak kadar geniştir, fakat tekrarlarla doludur."- A. Haşim