tekme

listen to the pronunciation of tekme
Türkisch - Englisch
kick

I could kick myself for not bringing a map. - Bir harita getirmediğim için kendimi tekmeleyebilirdim.

He gave the barking dog a vicious kick. - O, havlayan köpeğe şiddetli bir tekme attı.

kick, boot
hack
boot

Tom kicked the snow off his boots. - Tom karı tekmeleyerek botundan düşürdü.

to kick
tekme atmak
kick

I'm so sorry. I didn't mean to kick you. - Ben çok üzgünüm. Niyetim sana tekme atmak değildi.

tekme dönüşü
(Askeri) kick turn
tekme yemek
get a kick
tekme atmak
to give a kick, to kick
tekme atmak
spurn
tekme atmak
to kick (someone, something) (angrily in order to harm him/it)
tekme atmak
boot
tekme atmak
toe
tekme atmak
hack
tekme atmak
kick in
tekme atmak
give a kick
tekme tokat girişmek
to beat sb up
tekme tokat girişmek
beat up
tekme vurmak
kick at
tekme yarası
hack
tekme yemek
to get a kick
tekme yemek
to get kicked, get a kick
futbol tekme atmak
boot
incik kemiğine tekme
hack
Türkisch - Türkisch
Hayvanın art ayağıyla vurması, çifte
Ayakla vuruş
Ayakla vuruş: "Zeynep Kadın, bir süre tekmeler, yumruklar altında bunalıp kalıyordu."- Y. K. Karaosmanoğlu
tepme
tepik
tekme
Favoriten