I bid ten dollars for the old stove.
- Eski soba için on dolar teklif ettim.
How much did you bid?
- Ne kadar teklif ettin?
Jane offered to take care of our children when we were out.
- Jane biz dışarıda iken bizim çocuklarımıza bakmayı teklif etti.
We offered him a nice job.
- Biz ona güzel bir iş teklif ettik.