A treatment will cure the disease.
- Bir tedavi hastalığı tedavi edecektir.
A new study suggests that hospital records for patients older than 65 are often incorrect, which may lead to serious treatment errors.
- Yeni bir çalışma 65'ten daha büyük hastaların hastane kayıtlarının çoğunlukla yanlış olduğunu ortaya atmaktadır, bu durum ciddi tedavi hatalarına yol açabilir.
Doctors did everything they could to cure him.
- Doktorlar onu tedavi etmek için ellerinden gelen her şeyi yaptı.
Sports cured him of his inferiority complex.
- Spor onun aşağılık kompleksini tedavi etti.
Is there a home remedy for that?
- Onun için bir ev tedavisi var mı?
We have yet to discover an effective remedy for cancer.
- Biz hâlâ kanser için etkili bir tedavi keşfetmek zorundayız.
Cookie is a therapy dog.
- Cookie bir tedavi köpeğidir.
Tom will need physical therapy.
- Tom'un fizik tedavisine ihtiyacı olacak.
She was a foreigner and was treated as such.
- O bir yabancı idi ve bu şekilde tedavi edildi.
Dr. Bell treated the patient.
- Dr. Bell hastayı tedavi etti.