Tom decided that it wasn't necessary to paint the ceiling.
- Tom tavanı boyamanın gerekli olmadığına karar verdi.
If you don't have anything to do, look at the ceiling of your room.
- Yapacak bir şeyiniz yoksa, odanızın tavanına bakın.
Mary climbed on the roof and looked out over the town.
- Mary tavana çıktı ve kasabaya baktı.
Fossil fuel prices shot through the roof.
- Fosil yakıt fiyatları tavana vurdu.