Tom assured Mary that he'd help her paint the ceiling of her kitchen.
- Tom, mutfağın tavanını boyaması için yardımcı olacağı konusunda Mary'ye güvence verdi.
I saw a spider walking on the ceiling.
- Tavanda yürüyen bir örümcek gördüm.
Mary climbed on the roof and looked out over the town.
- Mary tavana çıktı ve kasabaya baktı.
Costs were through the roof.
- Maliyetler tavan yaptı.
I can't reach the skylight.
- Tavan penceresine ulaşamayız.
There is plenty of space in the loft for storage.
- Tavan arasında bol miktarda depolama alanı vardır.