Rather than live a hundred years as a rabbit, live one day as a tiger.
- Bir tavşan gibi yüz yıl yaşamaktansa, bir kaplan gibi bir gün yaşa.
A rabbit is running in the garden.
- Bahçede bir tavşan koşuyor.
The hare is running in the garden.
- Bahçede tavşan koşuyor.
He runs with the hare and hunts with the hounds.
- O, tavşana kaç, tazıya tut diyor.
Tom gave his daughter a stuffed bunny.
- Tom kızına bir doldurulmuş tavşan verdi.
Do you believe in the Easter Bunny?
- Paskalya tavşanının varlığına inanıyor musun?
Tom gave his daughter a stuffed bunny.
- Tom kızına bir doldurulmuş tavşan verdi.
I made some bunny-shaped cookies.
- Tavşan şeklinde bazı kurabiyeler yaptım.