I really do, replied the little black rabbit.
- Ben gerçekten yaparım, küçük siyah tavşan cevap verdi.
A rabbit is running in the garden.
- Bahçede bir tavşan koşuyor.
A hare raced with a tortoise.
- Bir tavşan, bir kaplumbağa ile yarıştı.
The hare is running in the garden.
- Bahçede tavşan koşuyor.
Tom gave his daughter a stuffed bunny.
- Tom kızına bir doldurulmuş tavşan verdi.
Do you believe in the Easter Bunny?
- Paskalya tavşanının varlığına inanıyor musun?
That was an angry bunny.
- O öfkeli bir tavşandı.
I made some bunny-shaped cookies.
- Tavşan şeklinde bazı kurabiyeler yaptım.