Let’s start on the bunny hill.
Rather than live a hundred years as a rabbit, live one day as a tiger.
- Bir tavşan gibi yüz yıl yaşamaktansa, bir kaplan gibi bir gün yaşa.
I really do, replied the little black rabbit.
- Ben gerçekten yaparım, küçük siyah tavşan cevap verdi.
A hare raced with a tortoise.
- Bir tavşan, bir kaplumbağa ile yarıştı.
He runs with the hare and hunts with the hounds.
- O, tavşana kaç, tazıya tut diyor.
That was an angry bunny.
- O öfkeli bir tavşandı.
Do you believe in the Easter Bunny?
- Paskalya tavşanının varlığına inanıyor musun?
That was an angry bunny.
- O öfkeli bir tavşandı.
I made some bunny-shaped cookies.
- Tavşan şeklinde bazı kurabiyeler yaptım.