Onun için bir papatya kopardım.
- I picked a daisy for her.
Biraz şekerleme ve bunun gibi, ben bir papatya gibi tazeyim.
- A little nap and, just like that, I'm as fresh as a daisy.
Çelik binanın etrafında papatyalar var.
- There are daisies around the steel building.
O, laleler,hercai menekşeler ve papatyalar gibi çiçekler yetiştirir.
- She grows flowers such as tulips, pansies and daisies.