Tatoeba'ya örnekler ekliyorum.
- I am adding examples to Tatoeba.
Tom bir Japon kaplıcasına girebilmek için küçük örümcek dövmesinin üzerine bir yara bandı yapıştırdı.
- Tom put a Band-Aid over his small tattoo of a spider so he would be allowed into a Japanese hot spring.
Tit for tat.
Tom bana ağır biçimde hakaret etti ama ben ona aynen karşılık verdim.
- Tom insulted me severely, but I gave him tit for tat.
Amid fears that the end to more than five and a half years of talks would lead to a new era of tit-for-tat protectionism, negotiations between the United States and the European Union broke down.
If you hit me, I'll hit you back; tit for tat.
My favorite flavor is chocolate.
- Benim en sevdiğim tat çikolatadır.
What flavors do you have?
- Sen hangi tatlara sahipsin?
The apples from our own tree taste much better than the sprayed apples from the supermarket.
- Bizim kendi ağacımızdan gelen elmalar marketten gelen püskürtülmüş elmalardan çok daha iyi tat veriyor.
Tom developed a taste for French wine.
- Tom Fransız şarabı için bir tat geliştirdi.
How about ice cream with chocolate sauce for dessert?
- Tatlı için çikolata soslu dondurmaya ne dersin?
I want something sweet.
- Tatlı bir şey istiyorum.
Good night and sweet dreams.
- İyi geceler ve tatlı rüyalar.
Some food is pretty bland without salt.
- Bazı yiyecekler tuz olmadan oldukça tatsız.
There are both freshwater and saltwater mussels.
- Hem tatlı hem de tuzlu su midyesi var.
The sweetness of Interlingua was more suited to my poetic vision.
- Interlingua'nın tatlılığı benim şiirsel vizyonum için daha uygundur.