When we started out designing web pages, we were the only ones doing it in this part of the country.
- Web sayfalarını tasarlamaya başladığımızda, ülkenin bu kısmında onu yapan tek insanlar bizdik.
I have to design a new poster for the film.
- Film için yeni bir afiş tasarlamak zorundayım.
Tom volunteered to design a website for a local charity.
- Tom yerel bir hayır işi için bir web sitesi tasarlamaya gönüllü oldu.
I have to design a new poster for the movie.
- Sinema filmi için yeni bir afiş tasarlamak zorundayım.
I have to design a new poster for the film.
- Film için yeni bir afiş tasarlamak zorundayım.
When we started out designing web pages, we were the only ones doing it in this part of the country.
- Web sayfalarını tasarlamaya başladığımızda, ülkenin bu kısmında onu yapan tek insanlar bizdik.
Tom spent all day designing a website for a new client.
- Tom, bütün günü yeni bir müşteri için bir web sitesi tasarlayarak geçirdi.
I conceived of the plan while I was smoking.
- Sigara içerken planı tasarladım.
Who designed the White House?
- Beyaz Saray'ı kim tasarladı?
Mayuko designed a dress for herself.
- Mayuko kendisi için bir elbise tasarladı.
To explain this phenomenon, each scientist devised his own theory.
- Bu fenomeni açıklamak için, her bilim adamı kendi teorisini tasarladı.
Sami devised a simple plan to help Layla.
- Sami, Leyla'ya yardım etmek için basit bir plan tasarladı.
This book is designed to teach children how to read.
- Bu kitap çocuklara nasıl okuyacağını öğretmek için tasarlandı.
This is designed especially for young people.
- Bu özellikle genç insanlar için tasarlanmıştır.