The President vetoed the bill, but Congress overrode his veto.
- Başkan yasa tasarısını veto etti fakat Kongre onun vetosunu geçersiz kıldı.
The opposition party put forward a bill to reduce income tax.
- Muhalefet partisi gelir vergisini düşürmek için bir yasa tasarısı sundu.
Using muddy colors for this design is not a good idea.
- Bu tasarım için bulanık renkler kullanmak iyi bir fikir değil.
He carved designs in ivory.
- O, fildişi tasarımlar oydu.
Tom doesn't like this design.
- Tom bu tasarımı sevmez.
Schemes have been discussed.
- Tasarılar tartışılıyor.
Have you got another plan?
- Başka bir tasarın var mı?
President Hayes vetoed the bill.
- Başkan Hayes yasa tasarısını veto etti.
The opposition party put forward a bill to reduce income tax.
- Muhalefet partisi gelir vergisini düşürmek için bir yasa tasarısı sundu.