This problem has been debated by many economists.
- Bu sorun birçok ekonomist tarafından tartışılmıştır.
This topic has already been hotly debated in the past, but no agreement was reached.
- Bu konu geçmişte zaten sıcak bir şekilde tartışılmış ancak anlaşmaya varılamamıştır.
Tom got a little bit of pie.
- Tom birazcık tart aldı.
What's your favorite kind of pie?
- Favori tart türün nedir?
My sister is always weighing herself.
- Kız kardeşim her zaman kendini tartıyor.
The Japanese fiscal authorities are weighing measures to restore public confidence in their economic management.
- Japon mali otoriteleri ekonomik yönetimlerinde ulusal güveni yenilemek için önlemleri tartıyorlar.
Can you weigh this, please?
- Lütfen bunu tartar mısınız?
Canadian officials weighed the supplies of each man.
- Kanadalı yetkililer, her insanın malzemelerini tarttı.
Biraz yaban mersini topladıktan sonra, bir pasta yaparım.
- After I pick some blueberries, I make a tart.
Turta yapmak için yumurta yağ ve şekere ihtiyacın var.
- To make a tart, you need eggs, butter and sugar.
Tartar sertleşmiş diş plağının bir şeklidir.
- Tartar is a form of hardened dental plaque.