If God doesn't exist in our world, then I will create God with my own hands.
- Tanrı dünyamızda yoksa, öyleyse Tanrı'yı kendi ellerimle yaratacağım.
Every day they killed a llama to make the Sun God happy.
- Onlar Güneş Tanrısı'nı mutlu etmek için her gün bir lama öldürdü.
In the eyes of the Creator, all are equal.
- Tanrı'nın gözünde herkes eşittir.
Christians believe that God is the creator of the world.
- Hıristiyanlar Tanrı'nın dünyanın yaratıcısı olduğuna inanıyor.
Forgive me Father for I have sinned.
- Günah işlediğim için beni affet Tanrım.
Father, forgive them; for they know not what they do.
- Tanrım, onları bağışla; zira onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar.
Heaven be praised! I come on time.
- Tanrıya şükürler olsun! Ben zamanında geliyorum.
In the beginning God created the heaven and the earth.
- Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
I found an alcove with a statue of a Hindu deity.
- Bir Hindu tanrısının heykeliyle bir niş buldum.
A prayer is one way to appeal to a deity.
- Dua bir tanrıya ulaşmanın tek yoludur.
My father's little library consisted chiefly of books on polemic divinity, most of which I read.
- Babamın küçük kütüphanesi çoğu polemik tanrılığı içeren kitaplardan oluşuyordu, onların çoğunu okudum. esas oluşuyordu.
Thank goodness it's Friday.
- Tanrı'ya şükür, günlerden cuma.
Goodness knows what it was.
- Buna ne olduğunu tanrı bilir.
We have sinned, Lord, forgive us.
- Günah işledik, Tanrım, bizi affet.
He lives according to the law of the Lord.
- Tanrının yasasına göre yaşıyor.
Some humans believe that there exists a god who is omniscient, omnipotent and omnipresent.
- Bazı insanlar; her şeyi bilen, her şeye gücü yeten ve her yerde olan bir tanrının var olduğuna inanıyorlar.
Only God is omnipotent.
- Sadece Tanrı her şeye gücü yetendir.
Human beings were created in God's image.
- İnsanoğlu Tanrı'nın suretinde yaratılmıştır.