It is easier for a camel to pass through the eye of a needle than for a rich man to enter the kingdom of God.
- Bir devenin bir iğnenin deliğinden geçmesi bir zengin kişinin Tanrı'nın krallığına girmesinden daha kolaydır.
Every day they killed a llama to make the Sun God happy.
- Onlar Güneş Tanrısı'nı mutlu etmek için her gün bir lama öldürdü.
In the eyes of the Creator, all are equal.
- Tanrı'nın gözünde herkes eşittir.
Christians believe that God is the creator of the world.
- Hıristiyanlar Tanrı'nın dünyanın yaratıcısı olduğuna inanıyor.
My father's little library consisted chiefly of books on polemic divinity, most of which I read.
- Babamın küçük kütüphanesi çoğu polemik tanrılığı içeren kitaplardan oluşuyordu, onların çoğunu okudum. esas oluşuyordu.
I love God, Heaven's father, who created me.
- Beni yaratan, cennetin babası Tanrı'yı seviyorum.
In the beginning God created the heaven and the earth.
- Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
I love God, Heaven's father, who created me.
- Beni yaratan, cennetin babası Tanrı'yı seviyorum.
Prosperity is only an instrument to be used, not a deity to be worshipped.
- Refah, tapılacak bir tanrı değil, sadece kullanılacak bir araçtır.
I found an alcove with a statue of a Hindu deity.
- Bir Hindu tanrısının heykeliyle bir niş buldum.
My father's little library consisted chiefly of books on polemic divinity, most of which I read.
- Babamın küçük kütüphanesi çoğu polemik tanrılığı içeren kitaplardan oluşuyordu, onların çoğunu okudum. esas oluşuyordu.
Thank goodness you're here.
- Tanrıya şükür buradasın.
Goodness knows what it was.
- Buna ne olduğunu tanrı bilir.
We have sinned, Lord, forgive us.
- Günah işledik, Tanrım, bizi affet.
He lives according to the law of the Lord.
- Tanrının yasasına göre yaşıyor.
Only God can safely be omnipotent.
- Sadece Tanrı güvenle her şeye gücü yeter olabilir.
Only God is omnipotent.
- Sadece Tanrı her şeye gücü yetendir.
Human beings were created in God's image.
- İnsanoğlu Tanrı'nın suretinde yaratılmıştır.