tanimlama

listen to the pronunciation of tanimlama
Türkisch - Englisch

Definition von tanimlama im Türkisch Englisch wörterbuch

tanımlama
explanation
tanımlama
specification
tanımlama
collation
tanımlama
identification
tanımlama
description

The man answered to the description. - Adam tanımlamaya uyuyordu.

The man answers the description. - Adam tanımlamaya uyuyor.

tanımlama
portrayal
tanımlama
characterization
tanımlama
definition, description tarif
tanımlama
portraiture
tanımlama
defining, definition
tanımlama
describing
tanımlama
{i} definition

Can you show me the definition? - Bana tanımlamayı gösterebilir misiniz?

tanımlama
depict
tanımlama
(Denizbilim) descript

Here is a brief description. - İşte kısa bir tanımlama.

The man answered to the description. - Adam tanımlamaya uyuyordu.

tanımlama
picture
tanımlama
depicting
tanımlama
{i} declaring
tanımlama
define

Love is hard to define. - Aşkı tanımlamak zordur.

It's a difficult term to define. - Bu, tanımlamak için zor bir terim.

tanımlama
{i} defining
tanımlama
recognition
tanımlama
portray
tanımlamak
identify

The Japanese tend to identify themselves with the group they belong to. - Japonlar kendilerini ait oldukları grupla tanımlamak eğilimindedir.

Deer tracks are easy to identify. - Geyik izlerini tanımlamak kolaydır.

tanımlamak
{f} describe

Linguistics is a science that tries to describe language. - Dilbilimi dili tanımlamak için çalışan bir bilim dalıdır.

It's hard to even describe. - Bunu tanımlamak bile zor.

tanımlamak
{f} define

Love is hard to define. - Aşkı tanımlamak zordur.

There is a second way to define the Gabriel-Roiter measure which may be more intuitive. - Gabriel Roiter ölçüsünü tanımlamak için daha sezgisel olabilen ikinci bir yol vardır.

tanımlama ve radar görüş alanı
(Askeri) positive identification and radar advisory zone
tanımla
describing
tanımlamak
designate
kimlik/tanımlama
(Askeri) identification
tanımlamak
{f} portray
tanımlamak
{f} qualify
tanımla
{f} defined

These books have defined and shaped our culture. - Bu kitaplar kültürümüzü tanımlamış ve şekillendirmiştir.

Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago. - Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.

sorun tanımlama
problem description
tanımla
(Bilgisayar) identify on
tanımla
(Bilgisayar) identify

Some people identify success with having much money. - Bazı insanlar başarıyı çok para kazanma olarak tanımlarlar.

Chemical symbols are used to identify chemical elements. - Kimyasal semboller kimyasal elementleri tanımlamak için kullanılır.

tanımlamak
label
tanımlamak
predefine
tanımlamak
(Arılık) identification
tanımlamak
{f} diagnose
tanımla
{f} identified

One suspect has been identified. - Bir şüpheli tanımlandı.

In most cases, modernization is identified with Westernization. - Çoğu durumda, modernizasyon batılılaşma ile tanımlanır.

tanımla
{f} declaring
tanımla
declare
tanımla
define

Can you clearly define this word? - Bu sözcüğü açıkça tanımlayabilir misiniz?

The Astronomical Unit (AU) is defined as the average distance between the Earth and the Sun. It is approximately 150 million km (93 million miles). - Astronomik Birim Dünya ve Güneş arasındaki ortalama mesafe olarak tanımlanır.Bu yaklaşık 150 milyon kilometredir.

tanımla
{f} defining

Curiosity is a defining trait of human beings. - Merak insanoğlunun tanımlayıcı bir özelliğidir.

tanımla
{f} described

The person whose name was on the passport was described with words. - Pasaportta adı olan kişi kelimelerle tanımlandı.

She described him as handsome. - O, onu yakışıklı olarak tanımladı.

tanımlamak
characterize
tanımlamak
answer
tanımla
declared
tanımlamalar
declares
tanımlamalar
defines
Müşterek Muharebe Tanımlama Ofisi
(Askeri) Joint Combat Identification Office
ana gösterge kodu; nakit ödeme; kişi tanımlama kodu; uçağı idare eden pilot
(Askeri) parent indicator code; payment in cash; person identification code; pilot in command
enjeksiyon pompası tanımlama
reset the injection pump
gökcisimlerini tanımlama bilimi
uranography
mesaj tanımlama
(Askeri) message identification
muharebe tanımlama; muharebe istihbarat tümeni; suç tahkikatı tümeni
(Askeri) combat identification; combat intelligence division; criminal investigation division
olumlu dost tanımlama
(Askeri) positive friendly identification
plan tanımlama numarası
(Askeri) plan identification number
problem tanımlama
problem identification
problem tanımlama bayrağı
(Askeri) problem identification flag
sorunu tanımlama
(Ticaret) problem defining
tanımla
characterize
tanımlamak
illustrate
tanımlamak
to define, to describe tarif etmek
tanımlamak
be descriptive of
tanımlamak
to define

It is hard to define triangle. - Üçgen'i tanımlamak zor.

Love is hard to define. - Aşkı tanımlamak zordur.

tanımlamak
picture
tanımlamalar
imagery
Türkisch - Türkisch

Definition von tanimlama im Türkisch Türkisch wörterbuch

tanımlama
Tanımlamak işi, tarif etme
Tanımlamak
tarif etmek
tanımlamak
Bir kavramı bütün ögeleri ile eksiksiz anlatmak, özel ve değişmez niteliklerini sayarak bir şeyi tanıtmak, tarif etmek
Englisch - Türkisch

Definition von tanimlama im Englisch Türkisch wörterbuch

içerik tanımlama
(Bilgisayar) Content definition