Even a blind chicken can find a grain of corn.
- Kör bir tavuk bile bir mısır tanesini bulabilir.
We shouldn't waste even one grain of rice.
- Bir pirinç tanesini bile harcamamamız gerekir.
I ate three eggs and two pieces of toast for breakfast.
- Kahvaltı için iki tane tost ve üç yumurta yedim.
How many different pieces are there in Japanese chess?
- Japon satrancında kaç tane farklı parça var?
How many kids do you have?
- Kaç tane çocuğun var?
How many pens do you have?
- Kaç tane dolma kalemin var?
Snowflakes are particles of snow.
- Kar taneleri kar parçacıklarıdır.
Even a blind chicken can find a grain of corn.
- Kör bir tavuk bile bir mısır tanesini bulabilir.
I don't like this room. May I have another one?
- Bu odayı sevmiyorum. Başka bir tane alabilir miyim?
Would you please show me another one?
- Lütfen bana başka bir tane daha gösterir misiniz?
My bag is too old. I must buy a new one.
- Çantam çok eski. Yeni bir tane almalıyım.
I lost my watch, so I have to buy one.
- Saatimi kaybettim, bu yüzden bir tane almak zorundayım.
Let me buy you another one.
- Sana bir tane daha alayım.
He finished the beer and ordered another.
- O, birayı bitirdi ve bir tane daha ısmarladı.
Foods rich in vitamin E include dark-green, leafy vegetables, beans, nuts and whole-grain cereals.
- E vitamini bakımından zengin gıdalar koyu yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, sert kabuklu yemişler ve tam taneli hububatları içermektedir.
How many beans are in the jar?
- Kavanozda kaç tane fasulye var?