The police thought the victim was Tom, but they were unable to identify the body.
- Polisler kurbanın Tom olduğunu düşündü fakat cesedi tanıyamadılar.
I don't want to identify myself with that group.
- Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.
Do you recognise the person in this picture?
- Bu fotoğraftaki adamı tanıyor musun?
I can recognise my own kind.
- Ben kendi türümü tanıyabilirim.
Having seen him in the picture, I recognized him at once.
- Resimde gördükten sonra, onu derhal tanıdım.
She was burned so extensively that her children no longer recognized her.
- O kadar yoğun yandı ki çocukları onu artık tanımadı.
The sphygmomanometer is an important diagnostic instrument.
- Tansiyon ölçme aleti önemli bir tanı aracıdır.