tanıtan

listen to the pronunciation of tanıtan
Türkisch - Englisch
declarative
That declares a construct
{a} explanatory, proclaiming
containing a formal, positive, or explicit statement or affirmation
= indicative
a mood (grammatically unmarked) that represents the act or state as an objective fact
{s} affirmative; of or pertaining to a declaration
relating to the use of or having the nature of a declaration
expressing truth
Making declaration, proclamation, or publication; explanatory; assertive; declaratory
@@@
a declarative sentence has the form of a statement
relating to the mood of verbs that is used simple declarative statements; "indicative mood"
sentences that make a statement (e g , Sara skipped all the way home )
tanı
{i} diagnosis
tanı
identification
tanı
direct
tanı
(Bilgisayar) identify

Some people identify success with having much money. - Bazı insanlar başarıyı çok para kazanma olarak tanımlarlar.

Can you identify the man using this picture? - Bu fotoğrafı kullanan adamı tanımlayabilir misin?

tanı
recognise

Can you recognise the person in this picture? - Bu resimdeki kişiyi tanıyabilir misin?

Do you recognise the person in this picture? - Bu fotoğraftaki adamı tanıyor musun?

tanı
{f} recognized

Everyone recognized him as a brilliant pianist. - Herkes onu görkemli bir piyanist olarak tanıdı.

She was burned so extensively that her children no longer recognized her. - O kadar yoğun yandı ki çocukları onu artık tanımadı.

tanı
diagnostic

The sphygmomanometer is an important diagnostic instrument. - Tansiyon ölçme aleti önemli bir tanı aracıdır.

tanı
diagnosis teşhis
Türkisch - Türkisch

Definition von tanıtan im Türkisch Türkisch wörterbuch

tanı
Bir hastalığı tanıma işi, teşhis
tanıtan
Favoriten