She is well known in both India and China.
- O hem Hindistan'da hem de Çin'de iyi tanınmaktadır.
She is not only well known in India, but is also well known in China.
- O sadece Hindistan'da değil aynı zamanda Çin'de de iyi tanınmaktadır.
Thanks to your initiatives we've been recognized as a progressive and forward-thinking enterprise by the press.
- Girişimleriniz sayesinde basın tarafından ilerici ve ileriye dönük düşünce kuruluşu olarak tanınmaktayız.
Now he is recognized as one of the most promising writers.
- O, şimdi en umut verici yazarlardan biri olarak tanınmaktadır.
Everybody wants recognition.
- Herkes tanınma istiyor.
The body was burned beyond recognition.
- Vücut yanarak tanınmaz hale gelmiş.
You can easily identify Tom because he is very tall.
- Tom'u kolaylıkla tanıyabilirsin çünkü o çok uzun.
I don't want to identify myself with that group.
- Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.
Remember me? No. Well, well. I'm surprised you don't recognise me! Are we supposed to?
- Beni hatırlıyor musun? Hayır. Hayret. Beni tanımamana şaşırdım! Tanımamız gerekiyor mu?
Do you recognise the person in this picture?
- Bu fotoğraftaki adamı tanıyor musun?
I recognized her by the hat she was wearing.
- Onu giydiği şapkadan tanıdım.
Everyone recognized him as a brilliant pianist.
- Herkes onu görkemli bir piyanist olarak tanıdı.
The sphygmomanometer is an important diagnostic instrument.
- Tansiyon ölçme aleti önemli bir tanı aracıdır.