The noted diplomat readily participated in the committee.
- Tanınmış diplomat komiteye kolayca katıldı.
As a singer, she's well known.
- O, bir şarkıcı olarak iyi tanınmıştır.
He is well known in our country.
- O, ülkemizde iyi tanınmıştır.
She is highly reputed not only as a scholar but also as a poet.
- O sadece bir bilim adamı olarak değil aynı zamanda bir şair olarak da çok iyi tanınmış.
That's a famous mountain.
- O tanınmış bir dağdır.
Jim Carrey is very famous and a good comedian.
- Jim Carrey iyi ve çok tanınmış bir komedyendir.
That is a recognized American author.
- O tanınmış bir Amerikalı yazardır.
Years ago this principle was widely recognized.
- Yıllar önce bu ilke yaygın olarak tanınmıştır.
The prominent psychologist resembles my uncle in appearance.
- Tanınmış psikolog görünüşte amcama benziyor.
The prominent poet attempted to commit suicide in his study.
- Tanınmış şair çalışma odasında intihar etmeye kalkıştı.
It's one of the best known books in Brazilian literature.
- Brezilya edebiyatındaki en tanınmış kitaplardan biri.
She's well known as a singer.
- O bir şarkıcı olarak iyi tanınmıştır.
The police thought the victim was Tom, but they were unable to identify the body.
- Polisler kurbanın Tom olduğunu düşündü fakat cesedi tanıyamadılar.
Some people identify success with having much money.
- Bazı insanlar başarıyı çok para kazanma olarak tanımlarlar.
I can recognise my own kind.
- Ben kendi türümü tanıyabilirim.
The computer recognises two hundred different types of errors.
- Bilgisayar iki yüz farklı tipteki hatayı tanır.
Everyone recognized him as a brilliant pianist.
- Herkes onu görkemli bir piyanist olarak tanıdı.
She was burned so extensively that her children no longer recognized her.
- O kadar yoğun yandı ki çocukları onu artık tanımadı.
The sphygmomanometer is an important diagnostic instrument.
- Tansiyon ölçme aleti önemli bir tanı aracıdır.
The notorious expression of the year 2011 is Kebab murders.
- 2011 yılının kötü tanınmış deyimi Kebap cinayetleridir.