tanımlar

listen to the pronunciation of tanımlar
Türkisch - Englisch
definitions

Above all, logic requires precise definitions. - Her şeyden önce, mantık kesin tanımlar gerektirir.

identifies

A passport identifies you as a citizen of a country and allows you to travel to foreign countries. - Bir pasaport sizi bir ülkenin bir vatandaşı olarak tanımlar ve yabancı ülkelere seyahat etmene imkan verir.

tanım
definition

Above all, logic requires precise definitions. - Her şeyden önce, mantık kesin tanımlar gerektirir.

No definition of poetry is adequate unless it be poetry itself. - Onun kendisi şiir olmadıkça, şiirle ilgili hiçbir tanım yeterli değildir.

tanım
description

The scenery was beyond description. - Manzara kelimelerle tanımlanamıyordu.

The man answered to the description. - Adam tanımlanmış özelliklere sahipti.

tanımla
describing
tanım
illustration
tanımla
{f} defined

From the viewpoint of tissue culture, the environment for this experiment should be more rigidly defined. - Doku kültürü bakış açısından, bu deney için çevre daha katı bir şekilde tanımlanmış olmalıdır.

These books have defined and shaped our culture. - Bu kitaplar kültürümüzü tanımlamış ve şekillendirmiştir.

tanım
identification
tanımla
(Bilgisayar) identify on
tanımla
(Bilgisayar) identify

Can you identify that? - Onu tanımlayabilir misin?

Some people identify success with having much money. - Bazı insanlar başarıyı çok para kazanma olarak tanımlarlar.

tanım
account

Your account of the accident corresponds with the driver's. - Kaza tanımın sürücününkine uyuyor.

tanım
declaration
tanımla
{f} identified

The author of the phrase prefers not to be identified. - Bu yazının yazarı tanımlanmayı tercih etmiyor.

She identified him as the murderer. - Onu bir katil olarak tanımladı.

tanımla
{f} declaring
tanımla
declare
tanımla
define

Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago. - Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.

The Astronomical Unit (AU) is defined as the average distance between the Earth and the Sun. It is approximately 150 million km (93 million miles). - Astronomik Birim Dünya ve Güneş arasındaki ortalama mesafe olarak tanımlanır.Bu yaklaşık 150 milyon kilometredir.

tanımla
{f} defining

Curiosity is a defining trait of human beings. - Merak insanoğlunun tanımlayıcı bir özelliğidir.

tanımla
{f} described

The person whose name was on the passport was described with words. - Pasaportta adı olan kişi kelimelerle tanımlandı.

He described his own experience. - O, kendi deneyimini tanımladı.

tanım
definition, description tarif
tanım
defınıtıon
tanımla
declared
tanımla
characterize
Türkisch - Türkisch

Definition von tanımlar im Türkisch Türkisch wörterbuch

tanım
Bir varlığa, bir şeye özgü niteliklerin belirtilmesi, bir kelimeyi belirleyen, açıklayan anlam, tarif
Tanım
tarif
tanımlar
Favoriten