tanımlamaktadır

listen to the pronunciation of tanımlamaktadır
Türkisch - Englisch

Definition von tanımlamaktadır im Türkisch Englisch wörterbuch

tanımla
describing
tanımla
{f} defined

Schopenhauer defined architecture as frozen music. - Schopenhauer mimariyi donmuş müzik olarak tanımladı.

From the viewpoint of tissue culture, the environment for this experiment should be more rigidly defined. - Doku kültürü bakış açısından, bu deney için çevre daha katı bir şekilde tanımlanmış olmalıdır.

tanımla
(Bilgisayar) identify on
tanımla
(Bilgisayar) identify

The Japanese tend to identify themselves with the group they belong to. - Japonlar kendilerini ait oldukları grupla tanımlamak eğilimindedir.

Can you identify that? - Onu tanımlayabilir misin?

tanımla
{f} identified

In most cases, modernization is identified with Westernization. - Çoğu durumda, modernizasyon batılılaşma ile tanımlanır.

Happiness is sometimes identified with money. - Mutluluk bazen parayla tanımlanır.

tanımla
{f} declaring
tanımla
declare
tanımla
define

Can you clearly define this word? - Bu sözcüğü açıkça tanımlayabilir misiniz?

From the viewpoint of tissue culture, the environment for this experiment should be more rigidly defined. - Doku kültürü bakış açısından, bu deney için çevre daha katı bir şekilde tanımlanmış olmalıdır.

tanımla
{f} defining

Curiosity is a defining trait of human beings. - Merak insanoğlunun tanımlayıcı bir özelliğidir.

tanımla
{f} described

He described his own experience. - O, kendi deneyimini tanımladı.

She described him as handsome. - O, onu yakışıklı olarak tanımladı.

tanımla
declared
tanımla
characterize