tanışık

listen to the pronunciation of tanışık
Türkisch - Englisch
acquainted

He is acquainted with the mayor. - O, belediye başkanı ile tanışıktır.

You should get acquainted with the history of your own country. - Kendi ülkenin tarihi ile tanışık olmalısın.

acquaintance
tanışık çıkmak
to discover that they have met each other before
Türkisch - Türkisch
Birbirini tanıyanlardan her biri
tanışık
Favoriten