tamamlayan

listen to the pronunciation of tamamlayan
Türkisch - Englisch
adjunct
(Kimya) complement
supplementary
(Bilgisayar) completed by
(Tıp) complementary
expletive
(Anatomi) complementer
tamamlayan sözcük
expletive
tamamla
{f} complete

He needed more time to complete the task. - Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı vardı.

All is completed with this. - Hepsi bununla tamamlandı.

tamamla
fulfill
tamamla
follow through
tamamla
finish off
birbirini tamamlayan mallar
(Ticaret) goods complementary
birbirini tamamlayan unsurlar
vitals
tamamla
consummate
tamamla
followthrough
tamamla
completing

I'm not completing your assignments. - Ben senin ödevlerini tamamlamıyorum.

He had a share in completing the job. - O, işi tamamlamada pay sahibi oldu.

tamamla
completed

All is completed with this. - Hepsi bununla tamamlandı.

After months of negotiations, the peace treaty was completed. - Aylar süren müzakerelerin ardından, barış antlaşması tamamlandı.

tamamlayan
Favoriten