I have to complete it as soon as possible.
- En kısa sürede onu tamamlamak zorundayım.
He needed more time to complete the task.
- Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı vardı.
Fadil has returned to the construction site to finish all the job there.
- Fadıl oradaki bütün işi tamamlamak için şantiyeye geri döndü.
It'll take a long time for me to finish this.
- Bunu tamamlamak çok zamanımı alacak.
Tom is always sleeping in class. It almost seems like he goes to school just to catch up on his sleep.
- Tom her zaman sınıfta uyuyor. Neredeyse o sadece uykusunu tamamlamak için okula gidiyor gibi görünüyor.
Let's complete this picture quickly.
- Çabucak bu resmi tamamlayalım.
All is completed with this.
- Hepsi bununla tamamlandı.
I intend to carry this project through to completion.
- Bu projeyi tamamlamak niyetindeyim.
He had a share in completing the job.
- O, işi tamamlamada pay sahibi oldu.
You should have completed it long ago.
- Onu uzun zaman önce tamamlamalıydın.
Tom certainly had a point when he said we should allow more time to complete the project.
- Projeyi tamamlamak için daha çok zaman ayırmamız gerektiğini söylediğinde Tom'un kesinlikle bir fikri vardı.
He had a share in completing the job.
- O, işi tamamlamada pay sahibi oldu.
I'm not completing your assignments.
- Ben senin ödevlerini tamamlamıyorum.
All is completed with this.
- Hepsi bununla tamamlandı.
I completed the university course comfortably.
- Üniversite sürecini rahatlıkla tamamladım.
Tom hasn't finished his training.
- Tom eğitimini tamamlamadı.
It'll take a long time for me to finish this.
- Bunu tamamlamak çok zamanımı alacak.