Tom never finishes anything.
- Tom asla hiçbir şeyi tamamlamaz.
He finished his chores in no time.
- O, işlerini hiç vaktinde tamamlamadı.
I intend to carry this project through to completion.
- Bu projeyi tamamlamak niyetindeyim.
He had a share in completing the job.
- O, işi tamamlamada pay sahibi oldu.
You should have completed it long ago.
- Onu uzun zaman önce tamamlamalıydın.
Tom certainly had a point when he said we should allow more time to complete the project.
- Projeyi tamamlamak için daha çok zaman ayırmamız gerektiğini söylediğinde Tom'un kesinlikle bir fikri vardı.
Tom certainly had a point when he said we should allow more time to complete the project.
- Projeyi tamamlamak için daha çok zaman ayırmamız gerektiğini söylediğinde Tom'un kesinlikle bir fikri vardı.
I have to complete it as soon as possible.
- En kısa sürede onu tamamlamak zorundayım.
All is completed with this.
- Hepsi bununla tamamlandı.
We should be able to complete the work in five days.
- Biz, beş gün içinde işi tamamlayabilmeliyiz.
Tom is always sleeping in class. It almost seems like he goes to school just to catch up on his sleep.
- Tom her zaman sınıfta uyuyor. Neredeyse o sadece uykusunu tamamlamak için okula gidiyor gibi görünüyor.
I'm not completing your assignments.
- Ben senin ödevlerini tamamlamıyorum.
He had a share in completing the job.
- O, işi tamamlamada pay sahibi oldu.
Tom completed the mission.
- Tom misyonunu tamamladı.
I completed the university course comfortably.
- Üniversite sürecini rahatlıkla tamamladım.
You didn't give Tom enough time to finish.
- Tom'a tamamlamak için yeterli zaman vermedin.
We must work hard to finish this task before Friday.
- Bu görevi Cuma gününden önce tamamlamak için çok çalışmalıyız.