taking with, taking along

listen to the pronunciation of taking with, taking along
Englisch - Türkisch

Definition von taking with, taking along im Englisch Türkisch wörterbuch

bringing
{f} getir

Uluslararası satışlarımız büyümeye, Toyo Computer adını dünya çapında iş dünyasına getirmeye devam ediyor. - Our international sales continue to grow, bringing the name of Toyo Computer into businesses world-wide.

Bir harita getirmediğim için kendimi tekmeleyebilirdim. - I could kick myself for not bringing a map.

bringing
{i} getiri

Birisini mi getiriyorsun? - Are you bringing anyone?

Oyuna kimi getiriyorsun? - Who are you bringing to the play?

bringing
getiriş
Englisch - Englisch
{i} bringing