Beni buraya getirdiğiniz için teşekkürler.
- Thanks for bringing me here.
Bir harita getirmediğim için kendimi tekmeleyebilirdim.
- I could kick myself for not bringing a map.
Onu buraya getirirken aklından ne geçiyordu?
- What on earth were you thinking, bringing him here?
Birisini mi getiriyorsun?
- Are you bringing anyone?