AIDS araştırma dünyasında yer alan tüm değişiklikleri takip edemem.
- I can't keep track of all the changes taking place in the world of AIDS research.
Tom başka bir şey olmadığından emin olmak için etrafına baktı.
- Tom looked around to make sure nothing else was happening.
Kaza ne zaman meydana geldi?
- When did the accident take place?
Ben bu olayı tahmin edemezdim.
- I couldn't have predicted this happening.
O olay hakkında endişelenmenize gerek yok.
- You don't need to worry about that happening.
Konser gelecek yaz gerçekleşecek.
- The concert will take place next summer.
Konferans Tokyo'da gerçekleşecek.
- The conference will take place in Tokyo.
Tom bunun olmasını durdurmaya çalıştı.
- Tom tried to stop it from happening.
Sana bir şey olmasını istemiyorum.
- I don't want anything happening to you.
... Perhaps more importantly are the behavioral changes taking place ...
... a revolution is taking place. ...