taking ones time, slowly and carefully

listen to the pronunciation of taking ones time, slowly and carefully
Englisch - Türkisch

Definition von taking ones time, slowly and carefully im Englisch Türkisch wörterbuch

deliberately
kasten

Kasten yüksek sesle konuşuyorum. - I am deliberately speaking loudly.

O benim mesajlarımı açtı ve kasten onları görmezden geldi. - She opened my messages and ignored them deliberately.

deliberately
kasıtlı olarak

Fadıl, Leyla'yı kasıtlı olarak öldürdü. - Fadil killed Layla very deliberately.

O, camı kasıtlı olarak kırdı. - He deliberately broke the glass.

deliberately
kasti olarak
deliberately
mahsus
deliberately
inadına
deliberately
bile bile
deliberately
tasarlayarak
deliberately
kasıtlı/temkinli şekilde
Englisch - Englisch
deliberately