Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum.
- For myself, I would like to take part in the game.
Yarışmaya katılacak mısınız?
- Are you going to take part in the contest?
Tom törene katılmak istemiyor.
- Tom doesn't want to take part in the ceremony.
Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
- Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı.
- The problem has arisen simply because you didn't follow my instructions.
İki ülke arasında her an bir ticari sürtünme ortaya çıkabilir.
- Trade friction might arise between the two nations at any moment.