Bir fotoğrafçı, benim evimin bir fotoğrafını çekti.
- A photographer took a photograph of my house.
Fotoğraf çekmemelisiniz.
- You aren't allowed to take photographs.
Onlar her şehri fotoğraflamak istiyor.
- They want to photograph every city.
Görevim belgeleri fotoğraflamak.
- My mission is to photograph the documents.