take a picture

listen to the pronunciation of take a picture
Englisch - Türkisch
fotoğraf çekmek
(Bilgisayar) resim çek
resim çekmek

Yabani otları çekmeye başlamadan önce bahçenin nasıl göründüğüne dair bir resim çekmek hiç aklıma gelmedi. - It never occurred to me to take a picture of how the garden looked before we started pulling weeds.

Bir resim çekmek için yapmanız gereken bütün şey bu düğmeye basmaktır. - All you have to do to take a picture is push this button.

fotoğraf çek
take picture
(Bilgisayar) resim al
take picture
(Bilgisayar) fotoğraf çek
photograph
fotoğrafını çekmek
photograph
{f} resim vermek
take picture
almak resim
photograph
{i} fotoğraf

Babama fotoğrafımı çektirdim. - I had my photograph taken by my father.

Fotoğraf çekmemelisiniz. - You aren't allowed to take photographs.

photograph
{f} fotoğrafını çekmek: He is photographing his daughter. Kızının fotoğrafını çekiyor
photograph
{f} çıkmak [fot.]
photograph
çıkmak
photograph
(isim) fotoğraf
photograph
{f} fotoğraflamak

Onlar her şehri fotoğraflamak istiyor. - They want to photograph every city.

Görevim belgeleri fotoğraflamak. - My mission is to photograph the documents.

Englisch - Englisch
To photographically capture an image
photograph
take a picture

    Silbentrennung

    take a pic·ture

    Türkische aussprache

    teyk ı pîkçır

    Aussprache

    /ˈtāk ə ˈpəkʧər/ /ˈteɪk ə ˈpɪkʧɜr/

    Videos

    ... with a clam shell phone trying to take a picture. ...
    ... stand together to take a picture. ...
Favoriten