Türkisch - Englisch
Definition von takınmak im Türkisch Englisch wörterbuch
- strike
- assume
- to put on, to wear; to assume, to affect, to put sth on
- put on
- wear
- to assume (an air, an expression): Ciddiyetini takındı. He assumed an air of seriousness
- to put on (jewelry, a sword)
- affect
- put something on
- puton
- take on
- fake
- tavır takınmak
- to strike an attitude
- tavrı takınmak
- pass off
- tavrı takınmak
- personate
- tavır takınmak
- put on style
- tavır takınmak
- to adopt an attitude
- tavır takınmak
- to assume an attitude
- takın
- (Bilgisayar) insert
Insert this memory stick into my head, please!
-Bu hafıza kartını kafamın içine takın, lütfen!
- takın
- reinsert
- aksan takınmak
- affect an accent
- garip bir ifade takınmak
- wear a strange expression
- ifade takınmak
- wear an expression
- sahte tavır takınmak
- masquerade
- süsü takınmak
- ruffle
- takınma
- assumption
- teller takmak/takınmak
- to rejoice at another's misfortune
- terbiyesini takınmak
- to behave oneself
- terbiyesini takınmak
- mind one's p's and q's
- terbiyesini takınmak
- to mind one's manners; to begin to behave in a mannerly way
- tutum takınmak
- take a stance
- tutum takınmak
- have an attitude
- yapmacık tavır takınmak
- posture
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von takınmak im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Bir nitelik veya durum almak
- Kendine takmak
- tavır takınmak
- herhangi bir durum karşısında, bir tepki belirleyip sergilemek
- tavır takınmak
- belli bir durum veya davranış biçimini benimsemek, vaziyet almak: “Bilgin değilim. Onun için yazılarımda da bilgince tavır takınmaktan çekinirim.” -O. V. Kanık. “Parçasını söylerken aldığı tavır, insanı gülmekten katıltacak kadar komik.” -R. H. Karay
- takınma
- Takınmak işi